III. Uluslararası Balkan Türkolojisi Sempozyumu Karadağ’ın Kotor Kentinde 08-12 Eylül 2003 Tarihinde Düzenlendi
Balkan Tütrkoloji Araştırmaları Merkezi BAL-TAM’ın üçüncüsü Uluslararası Balkan Türkolojisi Sempozyumu, 8 Eylül Pazartesi günü Kotor’un “Fjord” Otelinde düzenlenen görkemli açılışla gerçekleşti. Açılışa, Karadağ Kültür Bakanı Vesna Kilibarda, Karadağ Yüksek Eğitim ve Bilim Bakanı Yardımcısı Slobodanka Koprivica, Kotor Valisi Nikola Samarciç, Karadağ Tarih Enstitüsü Başkanı Corce Borozan, RUTEV (Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Vakfı) Başkanı Macit Şahin, Dünya İslam Tarih, Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi (İRCİCA) Başkan Yardımcısı Halit Eren katıldı. Açılışa ve sempozyum boyunca yürütülen tüm çalışmalara büyük ilgi göseteren Karadağ’ın basın ve yayın organları bu olaya geniş yer verdi. Sempozyumun açılışı konuşmasını BAL-TAM Uluslararası Sempozyumları Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tacida Hafız yaptı ardından BAL-TAM Genel Başkanı Prof. Dr. Nimetullah Hafız Türk tarihinden özetler sunan bir konuşma yaparak şimdiye kadar Balkanlarda Türkoloji alanında gerçekleştirilen çalışmaların genelde her ülkenin kendi siyasi ve ulusal amaçları doğrultusunda yürüttüğünü ancak amacın bilim yoluyla birleştirici, olumlu, yıkıcı değil yapıcı bilimsel sonuçların ortaya atılmasıyla Balkan halkları arasında dostluk ve kardeşliği güçlendirmek, dolayısıyla bilime, insanlığa ve dünya barışına katkıda bulunmak olması gerektiğini söyledi.
Karadağ Kültür Bakanı Vesna Kilibarda yaptığı selamlama konuşmada, Karadağ’da gerçekleşen öz konudsu sempozyumu Kültür Bakanlığı ve Karadağ devleti adına ve kendi adına selamlayarak, Kotor’da böyle bir bilimsel organizasyonun düzenlenmesinden dolayı Karadağ Cumhuriyeti olarak büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Balkanların Adriyatik denizine çıkış kapısı olan bugünkü Karadağın, yüzyıllar boyunca batı ve doğunun birleştiği, bugün ise Slav, Katolik ve İslam uygarlıklarının kesiştiği önemli ve stratejik bir nokta olduğunadikat çeken Kilibarda, dolaayısıyla söz konusu uygarlıkların birbirinden etkileşmelerinin de söz konusu olduğu ve bu nedenle Karadağ Vladikası ve hükümdarı İkinci Petar Petroviç Nyegoş’un da dediği gibi bu topraklarda İstanbul ve Venedik kültürlerinin izlerini de görmek mümkün olduğunu söyledi. Bu sempozyumun bilim kurumları arasında iyi bir iş birliği sağlamasına ve aynı kültür, tarih mirasını paylaşan tüm Balkan ulusları arasında daha iyi anlayışa vesile olmasını dilyen Kilibarda. geleneksel halini alan bu tür toplantıların organizatörü olan Prizren’in Balkan Türkoloji Araştırmalar Merkezi BAL-TAM’ın, ileride de Balkanlarda kültürler ve dinler arasında iş birliğinin devamı yönündeki bilimsel çalışmalarında başarılı olmasını dilediğini belirtti.
Kotor Valisi Nikola Samarciç de bir konuşma yaparak ve III. Uluslararası Balkan Türkolojisi Sempozyumu katılımcılarını selamlayarak, Böyle bir sempozyuma ev sahipliği yapmanın Kotor ve Karadağ için büyük bir onur olduğunu ifade etti.
Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Vakfı’nın faaliyetlerinden bahseden RUTEV Başkanı Macit Şahin de bir konuşma yaparak Balkan ülkelerinde Türk Kültürünü araştırmak, belgelemek ve tanıtmak amacıyla böyle bir organizasyonla bilim adamlarını buluşturduğu için Balkan Türkoloji Araştırmalar Merkezine teşekkürlerini iletti. Başkan Şahin, Türkiye’de Karadağ’la ilgili pek fazla araştırma eserinin olmadığını belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanlık Osmanlı Arşivinde araştırmaya açık konularda binin üzerinde Karadağ’la ilgili arşiv belgesinin araştırılmayı beklediğini vurguladı.
Karadağ Tarih Enstitüsü Başkanı Djordje Borozan da konuşma yaparak “Maddi, manevi, siyasi, etnik, dini, sosyal, kültürel, dil ve ekonomi alanında Balkanların çok düzenli Pagan ve Hıristiyanlık uygarlığında derin izler bırakan Osmanlı-Türk mirası, kendine özgü olan senkronizmin bir parçasıdır. İşte bu bilim toplantısının bu doğrultuda katkıda bulunarak bu değerlerin aydınlatılmasında asıl anlamını görüyorum.” dedi.
Ardından Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Başkanı Dr. Metin Eriş, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ve Anadolu Kalkınma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akyürek’in sempozyuma göndermiş olduğu kutlama mesajları okundu.
Balkan Tütrkoloji Araştırmaları Merkezi BAL-TAM’ın üçüncüsü Uluslararası Balkan Türkolojisi Sempozyumunda beş seksiyonda Türkiye Cumhuriyeti ve Balkanlar, Tarih, Kültür Tarihi, Edebiyat, Dil ve Sanat Tarihi konulu beş seksiyonda toplam toplam 53 tebliğ sunuldu. Sunulan birbirinden değerli bildirilerde:
– Osmanlının, diğer Balkan ülkeleriyle birlikte Karadağ halkına da bıraktığı kültür mirasının çok büyük olduğu gözler önüne serildi.
– Osmanlıdan sonra Balkanlarda, Balkanların yakın tarihiyle ve Osmanlılarla ilgili yazılan ve okullarda öğrencilere okutulan kin ve nefreti yayan yanlış ve çarpıtılmış bilgilerin siyasi görüşlere kurban olmasından duyulan üzüntü neredeyse tüm bilim adamları tarafından dile getirildi. Umutlarsa, tarih kitaplarında çocuklara okutulan bu yanlışların düzeltilip, yakın zamanda yapılacak bilimsel çalışmalarla gerçeklerin aydınlığa kavuşmasından yanaydı. Sempozyuma katılan bilim adamlarına göre ancak bu şekilde, Balkanlarda Türkler denince, korku ve nefretin önüne geçilebilirdi.
– Osmanlı’dan sonra sürekli çatışmalara sahne olan Balkanların istikrara kavuşması ve Balkan halkları arasında güvenin yeniden güçlendirilmesi için bu ortak tarihi ve kültürel değerlerin ön plana çıkarılmasının çok önemli olduğu ifade edidi ve bu yönde araştırmalar yürüten BAL-TAM’ın çalışmaları takdirle karşılanırken söz konusu Merkeze herkesin destek çıkması gerektiği fikri paylaşıldı.
– Bilimsel delillerle ve belgelerle Türklerle birlikte gelen kültürle şekillenen Karadağ ulusçuluğu ve kültürünün geliştiğini ve gelişme sürecinin tamamlandığı vurgulandı. Böyle bir sempozyumun bu bölgedeki İslam Uygarlığına ışık tutan Karadağ tarihinde ilk bilimsel toplantı olma özelliğini taşımakla birlikte, Karadağ’ın çok uluslu ve çok kültürlü yapısına gösterdiği özenin bir sembolü olduğu kaydedildi.
Karadağ Nikşiç Üniversitesinden Prof.Dr. Novak Kilibarda’ya göre, Prof.Dr. Nimetullah Hafız ve Prof. Dr. Tacida Hafız’ın düzenlediği bu sempozyumun Karadağ’ın çok kültürel yöndeki çalışmalarına büyük bir katkısı olduğunun altını çizerek, Prof. Hafız çiftinin Karadağ halkını ve bilim çevrelerini Karadağlı Boşnak ve Müslüman halklarının gerçeklerini aydınlatma doğrultusunda araştırma yapmaya borçlandırdığını ifade etti.
Sempozyum çalışmalarının sonunda Prof. Dr. Nimetullah Hafız Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Tanıtma Fonu, Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Vakfı, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, Karadağ Kültür Bakanlığı, Karadağ Yüksek Eğitim-Bilim Bakanlığı ve Karadağ Tarih Enstitüsüne maddi ve manevi katkılarından dolayı teşekkürlerini sundu.
Ardından Kotor Körfezi ve Karadağ gezisi de düzenlenerek sempozyum katılımcılarına Karadağ Kültür Bakanlığı tarafından Cetinye’de yemek verildi. Sempozyumun unutulmaz bir eğlence gecesiyle taçlandırıldı.